Öz Ortodoksluk doktrinleri ve emanetleri

ORTODOKS DOKTRİNLERİ

 

 

ORUÇ’UN FAYDALARI

 

 

       

Bir çok Hıristiyan, azim ve kutsal olan orucun faydalarını bilmiyor. Onlar oruç tutuyor, yada faydalarını bilmediklerinden dolayı tutmuyorlardır. Lakin orucu, hüzünle değil sevinçle karşılamamız gerekir. Çünkü oruç bizim için korkunç değil şeytanlar için korkunçtur. Cin’e tutulan bir insan için oruç tutun ve cinin, korkudan nasıl donacağını görün. Görünmeyen kelepçelerle nasıl kelepçeleneceğini görün. Hareket etmeyen bir kaya gibi donacaktır. Bunun için Rab Mesih bizleri bu ayetle uyardı. «Ama bu tür cinler ancak dua ve oruçla kovulabilir.» (Matta 17:21) Eğer oruç kurtuluşumuzun düşmanını kovuyor ise, o zaman oruç bizim için korkunç değildir, hayatımıza hükmetmek isteyenler için (Şeytan) korkunçtur. Onun için oruçtan korkmamamız gerekiyor, tam aksine onu sevmemiz ve kucaklamamız gerekiyor. Eğer bir şeyden korkmamız gerekiyor ise, o günah ve oburluktur. Örneğin: içki içip sarhoş olduğunu düşün, yada oruç tutmayıp yasak olan yemekleri yediğini düşün ve tam aksine oruç tuttuğunu ve ne kadar mutlu olduğunu düşün. Çünkü oruç seni her türlü kötülükten kurtarıp ruhsal hürriyete kavuşturuyor. Eğer oruç bizlere, düşmanlarımıza karşı dayanma gücünü veriyor ise ve ruhsal hürriyetimize kavuşturuyor ise, ondan daha fazla ne bekleyebiliriz ki ? Sadece ruhbanlar değildir orucu kendilerine bir dostcasına seçen, bu dünya da yaşayan çok sayıda Hıristiyan orucun kanatları ile göklere yükseldi.

Sizlere Eski Ahid’in iki yüce peygamberini hatırlatmak isterim. Hazreti İlyas ve Musa. Bu iki aziz peygamberin, yaptıkları iyi işler sebebi ile, Tanrı katında çok değerleri vardı. Ama Tanrı ile görüşmek istediklerinde önce bir süre oruç tutuyorlardı ve oruç onlara, kutsal olan Tanrı ile görüşmelerini sağlıyordu. Hatta peygamberlerden çok daha evvel, insanın yaradılışında, Tanrı ilk insanı yarattığında, onu orucun ellerine teslim etti ve ona, bütün ağaçların meyvelerinden yiyebilirsin dedi, ama iyi ile kötüyü bilme ağacından yeme dedi. (Yaratılış 2:16) hatırlatmak isterim ki oruç ile ilgili bir tavsiye idi. Eğer oruç cennette o kadar önem taşıyor ise, yer yüzünde ne kadar önem taşıdığını düşünebiliyor musunuz ? Eğer Adem Tanrı’nın bu tavsiyesine uysaydı, Tanrı’dan bu sözleri duymayacaktı. “Çünkü topraksın topraktan yaratıldın ve yine toprağa döneceksin”. (Yaratılış 3:19 ) Çünkü itaat etmedi ve acılara, hüzne ve ölüme katlanmak zorunda kaldı. Eğer oruca hakaret edersek Tanrı’nın gazabından nasıl kurtulabiliriz ? Şunu bilin ki eğer orucu tekrim edersek yani yüceltirsek Tanrı’yı çok sevindirmiş oluruz.

Oruca hakaret edildiği zaman ölüm dünyaya geldi ve oruç tekrim edildiği zaman ölüm iptal edildi. Kimden ? Ninovalılar’dan. Kutsal kitap der ki. “Rab bir gün Amittayoğlu Yunusa kalk Ninova’ya, o büyük kente git ve halkı uyar diye seslendi. Çünkü kötülükleri önüme kadar yükseldi . (Yunus 1:1) Yunus Ninova halkına gidip, Tanrı’nın onlara karşı olan gazabını belirtti. 40 gün sonra Ninova kenti yerle bir olacak dedi. (Yunus 3:4) Bu sözleri duyan halk kuşkusuz Tanrı’ya iman etti ve oruca sığındı. Erkekler, kadınlar, çocuklar, köleler, yaşlılar ve bütün halk ve hatta hayvanlar bile oruç tutmaya mecbur edildi. İnsanlar ağlayarak tövbe etti, dua etti ve oruç tuttu. Bunun için daha önce oburluktan korkmamızı söylemiştim size, oruçtan değil. Çünkü oburluk ve sarhoşluk kenti yerle bir edecekti, ama sonunda oruç, insanları bu büyük faciadan ve ölümden kurtardı.

Peygamber Danyel oruçlu iken aslanların kuyusuna atıldı ve kuyudan sapa sağlam çıktı sanki kuzular kuyusuna atılmış gibi. (Daniel 6:16 )

 Üç imanlı ateşin ortasına atıldı ve sağ salim ateşin içinden çıktılar. (Daniel 3:19) Eğer o ateş gerçek olsaydı neden ateş etkisini göstermedi ? Eğer o bedenler hakiki olsaydı neden o bedenlere birşey olmadı ? Nasıl ? Oruca sor o sana gereken cevabı verecektir. Oruca karşı saygılı ol ve onu kucakla, çünkü oruç bizleri ateşten , aslanların ağzından kurtarıyor ise, bizden şeytanı uzaklaştırıyor ve bizlere ruhsal hürriyetimizi sağlıyor ise, ona saygı göstermemek elde mi ? Bana diyorsun ki, oruç bedenimi zayıf tutuyor. Benim cevabım ise: _ İnsanın bedeni ne kadar zarar görür ise, aynı zamanda ruhu günden güne yenileniyor. ( kıyasla, Korintilere 2 inci mektup 4:16 ) Bir başka açıdan bakacak olursak, orucun sağlığımız için daha yararlı olduğunu göreceğiz. Eğer bana inanmayacak olursan, doktorlara da danışa bilirsin ve onlar sana daha net bir şekilde açıklayacaklardır ve oburluğun insan sağlığına ne kadar zarar verdiğini de. O zaman oruç seni bu kadar kötülükten kurtarıyor ise ondan korkmaman gerekiyor. Bunu sebepsiz söylemiyorum, bir çok insanı oruç tutacakları için yemeğe ve içmeye daldıklarını görüyorum ve bu davranışlarıyla orucun kıymetini kaybettiklerinin kanaatına varıyorum. Oruç tutacağımız zaman sadece, bizi ruhiyyen değiştirecek yemek ve içeceklerden uzak kalmamamız lazım. Orada bizleri bekleyen tehlikeli diğer günahlar da olabilir. Nasıl ? Eğer yemeklerden uzak kalıp günahlardan uzak kalmıyorsak, eğer etten uzaklaşıp fakirlerin hayatını yiyorsak, eğer alkol ile sarhoş olmayıp şeytansal rağbetlerle sarhoş oluyorsak, eğer tüm gün oruç tutup ahlaksız şeyleri izliyorsak, bu şekilde orucumuz geçersiz olur. Vacibimiz, orucumuz nefsimizin ve ruhumuzun tazelenmesi için olmalıdır. Ve yalnız bu şartlar altında Tanrıya özel bir kurban sunmuş oluruz.

 

AZİZ ALTIN AĞIZLI YUHANNA’NIN KİTABINDAN (ARAPÇADAN) 

PEDER DİMYAN YAKUPOĞLU TARAFÉNDAN TERCÜME EDİLMİŞTİR

 

http://www.samandagortodoks.com/index.php?option=com_content&view=article&id=211&Itemid=270

 

 17-11-2013 tarihinde yazéldé.

17-11-2013 tarihinde güncellenmiştir.

SAYFA BAŞINA DÖN