Öz Ortodoksluk doktrinleri ve emanetleri

 ÖZEL GÜNLER VE BAYRAMLAR

 

YÜCE PEYGAMBER İLYAS

 

 

 İbranice’de Eliyah, Grekçe’de Elias olarak adlandırılan İlyas, Eski Antlaşma peygamberlerinden biridir. İsmi farklı biçimlerde tercüme edilmektedir: “Tanrısı YHVH olan”, “Tanrı YHVH”, “Güçlü YHVH”, “Tanrım YHVH’dir”, ve YHVH Tanrımdır”. Ortodoks Kilisesi, İlyas Peygamberin bayramını 20 temmuzda kutlar. 

Büyük ün sahibi Peygamber İlyas, Ürdün (Şeria) Nehri’nin ötesindeki Gilat şehrinin Tişbe kasabasındandı. Kahinler soyundan olan İlyas, tek başına yaşayan ve çilekeş yaşam süren bir karakterdi. Koyun yününden giysi giyer ve deri bir kemer takardı. İlyas’ın, Tanrı’nın yüceliği için gösterdiği gayret ateşe, öğretide bulunmak ve azarlamak için kullandığı söylem de ışık saçan çıraya benzetilmiştir. Bu özelliklerinden dolayı İlyas’a Gayretli de denmiştir. Tanrı’yı yüceltme şevkiyle yanıp tutuşan İlyas, İsrail Kralı Ahav ile karısı İzebel’in günahlarını ve Kutsal Yasa’ya itaatsizliklerini sert bir dille eleştirmiş ve dua aracılığıyla göğü 3 yıl 6 ay süreyle kapatarak yağmur yağmasını engellemiştir.

ESKİ ANTLAŞMA’DA İLYAS

İlyas ilk kez 1. Krallar kitabının 17. bölümünde Tanrı’dan İsrail Kralı Ahav’a mesaj götüren bir kişi olarak tanıtılır. Tişbe kasabasından olduğu için bazen ona Tişbeli de denmiştir.

İlyas, Ahav’a göksel mesajı ilettikten sonra Tanrı’nın emriyle Ürdün Nehri’nin ötesindeki Kerit Vadisine sığınmış ve orada kargalar tarafından beslenmiştir. Kuraklıktan dolayı nehir kuruyunca Tanrı tarafından Sayda’nın Serapta kentine gönderilen İlyas, oradaki dul bir kadının az miktardaki yiyecek stoku aracılığıyla iki yıl boyunca beslenmiştir. Bu süre zarfında dul kadının oğlu ölmüş ve İlyas tarafından diriltilmiştir (1 Krallar 17:2-24).

Bu iki yıl süresince ülkede şiddetli bir kıtlık egemen olmuştur. İnziva ve göreve hazırlanma döneminin sonunda Kral Ahav’ın atları için otlak bulmaya gönderdiği saray sorumlusu Ovadya ile karşılaşan İlyas, Ovadya’dan Ahav’a gitmesini ve ona “İlyas burada” demesini istemiştir. Gelip İlyas ile buluşan Kral Ahav, onu İsrail’in sorun çıkarıcısı olmakla suçlayıp terslemiştir. O zaman Baal’in mi yoksa İsrail’in Tanrısı YHVH’nin mi gerçek Rab olduğunun anlaşılması için kurbanların herkesin gözü önünde topluca sunulması fikri önerilmiştir. Bu uygulama Karmel Dağı’nda gerçekleştirilmiş ve sunu törenini izleyenler bir mucize aracılığıyla Baal’in sahte Rab ve İsrail’in Tanrısının da gerçek Rab olduğundan emin kılınmışlardır. Baal’in peygamberliğini yapan kişiler İlyas’ın emriyle öldürülmüşlerdir.

Kral Ahav’ın karısı İzevel, Baal’e tapan kahinlerinin başına gelenleri duyunca öfkelenerek İlyas’ı öldürmekle tehdit etmiştir (1 Krallar 19:1-13). Bunu duyan İlyas, panik içinde Beer-şeva’ya kaçarak tek başına çöle çekilmiş ve orada ümitsizlik içinde bir ardıç ağacının altına oturmuştur. Uykuya dalan İlyas’a bir melek dokunmuş ve ona: “Kalk ve yemek ye; gideceğin yol çok uzun” demiştir. Uyanınca yanında bir pide ve su testisi bulan İlyas, 40 gün boyunca yürüyerek Horev’e varmış ve orada bir mağaraya sığınmıştır. Orada İlyas’a görünen Tanrı ona: “Burada ne yapıyorsun İlyas?” diye sormuştur. İlyas’ın ümitsizliğine cevaben ona görkem ve yüceliğini gösteren Tanrı, İlyas’tan Şam yakınındaki kırlara gitmesini, oraya vardığında, Hazael'i Aram Kralı olarak, Nimşi oğlu Yehu'yu İsrail Kralı olarak, Avel-Meholalı Şafat'ın oğlu Elişa'yı da kendi yerine peygamber olarak meshetmesini istemiştir. (1 Krallar 19:13-21).

İlyas bu olaylardan yaklaşık 6 yıl sonra Kral Ahav’ı ve karısı İzevel’i korkunç bir şekilde ölecekleri konusunda uyarmıştır (1 Krallar 21:19-24; 22:38). Bundan 4 yıl sonra da Kral Ahav’ın yerine geçen oğlu Ahazya’yı yaklaşmakta olan ölümü konusunda uyarmış ve bu zaman aralığında büyük ihtimalle kimsenin bilmediği bir yere inzivaya çekilmiştir. Kral Ahazya’nın gönderdiği habercilerle Ekron yolunda yapılan görüşme ve Ahazya’nın komutanının 50 askeriyle birlikte yok edilmesiyle ilgili anlatım bu esnada İlyas’ın Karmel Dağı’nda inzivada olduğu fikrini güçlendirmektedir. Karmelit tarikatına mensup kişilerin geleneği bize bu tarikatın inzivaya çekilmiş İlyas tarafından kurulduğunu iddia etmektedir.

Bu dünyadan göğe alınacağı zaman yaklaşınca (2 Krallar 2:1-12) İlyas, peygamberler topluluğunun bulunduğu ve birkaç sene önce görevini devralması için meshettiği Elişa’nın yaşadığı Gilgal’a gitmiştir. Elişa, İlyas’ın bu dünyadan alınacağı haberi üzerine büyük üzüntü yaşamış ve ondan ayrılmak istememiştir. İkisi Beyt-El’e ve Eriha’ya giderek İlyas’ın cüppesi ile vurması sonucunda suları ikiye ayrılan Ürdün Nehri’nden geçmişlerdir. İlyas’ın birkaç sene önce terk ettiği Gilat sınırına gelince ikisi yürüyüp konuşurlarken ansızın ateşten bir atlı araba görünerek onları birbirinden ayırmış ve İlyas kasırgayla göklere alınmıştır. İlyas’ın göğe çıkarken bıraktığı cüppesini Elişa almıştır.

Peygamber Elişa, İlyas tarafından kendisine miras bırakılan cüppe aracılığıyla İlyas’ın halefi olarak belirlenmişti (2 Krallar 2:13-15). Böylece Elişa’nın Peygamber İlyas’ın ruhundan iki pay miras alma isteği (2:9) – ki bu, bir babanın mallarını paylaştırırken ilk-doğan oğluna tanıdığı ayrıcalığa atıfta bulunmaktadır (İkinci Yasa 21:17) – gerçekleşmiştir.

YENİ ANTLAŞMA’DA İLYAS

Yeni Antlaşma’da Peygamber İlyas’a pek çok kez atıfta bulunulur. Yuhanna İncili 1:25’e göre, Yahudi kahinleri ve Levililer Vaftizci Yuhanna’ya: “Sen Mesih, İlyas ya da beklediğimiz peygamber değilsen, niye vaftiz ediyorsun?” diye sormuşlardır. Elçi Pavlus, Romalılar 11:2’de Tanrı’nın kendi halkından yüz çevirmediği yolundaki öğretisini savunurken İlyas’ın yaşamındaki bir olaya atıfta bulunmuştur (Luka 4:25 ve 9:54’e de bakınız).

İlyas, eleştirilerinin gücü ve sertliği konusunda Vaftizci Yuhanna peygamber ile büyük benzerlikler taşımıştır (Luka 9:8). Matta 11:11’e göre, Vaftizci Yuhanna “gelecek olan İlyas” idi (Matta 11:11 ve 14). Vaftizci Yuhanna da tıpkı İlyas gibi yaban hayatı ve vahşi doğa ile bağlantılı olmuş, uzun bir dönem çölde inzivada yaşamış ve onun gibi peygamberlik görevlerine şaşırtıcı bir anilikle başlamıştır (1 Krallar 17:1 ve Luka 3:2). Vaftizci Yuhanna’nın giyinme tarzı bile İlyas’ınki ile aynıdır: tüylü bir giysi ve belinde deriden bir kuşak (2 Krallar 1:8 ve Matta 3:4).

İlyas’ın Tabor Dağı’ndaki görüm sırasında yücelik içinde belirmesi, Mesih’in öğrencilerini şaşırtmamıştır. Mesih’in  suretinin değiştiği bu olay sırasında İlyas’ı gören öğrenciler aşırı derecede korkmuş olmalarına rağmen şaşırmamışlardır.

Kutsal Kilise babalarının kehanetlerine göre Tanrı, Mesih-karşıtının ortaya çıkmasından önce İlyas’ı ve Hanok’u yeryüzüne gönderecek ve bu iki kutsal şahıs Mesih’e iman edenleri tanıklıklarıyla kuvvetlendirip cesaretlendireceklerdir.

İlahi (Apolytikion): İnsan bedenine bürünmüş melek, peygamberlerin köşe taşı, Mesih’in gelişi için yol hazırlayan ikinci öncü peygamber, hastalıkları ortadan kaldırıp cüzamlıları arındırması için Elişa’ya yukarıdan lütuf veren görkemli İlyas, kendisini onurlandıranlara şifa dağıtıyor.

İlahi (Kontakion): Tanrı’nın yüce işlerinin peygamberi ve kahini, ey büyük ün sahibi İlyas, sen ki sözlerinle bulutların yağmur bırakmasını engelledin, bizim için İnsanlığı Seven Tanrı’ya şefaat et.

Kaynak: orthodoxwiki ve goarch 

Ayinde Okumalar

Elçisel Mektup: Yakup’un Evrensel Mektubu 5:10-20

Kardeşler, Rab'bin adıyla konuşmuş olan peygamberleri sıkıntılarda sabır örneği olarak alın. Sıkıntıya dayanmış olanları mutlu sayarız. Eyüp'ün nasıl dayandığını duydunuz. Rab'bin en sonunda onun için neler yaptığını bilirsiniz. Rab çok şefkatli ve merhametlidir. Kardeşlerim, öncelikle şunu söyleyeyim, ne gök üzerine, ne yer üzerine, ne de başka bir şey üzerine yemin edin. `Evet'iniz evet, `hayır'ınız hayır olsun ki, yargıya uğramayasınız. İçinizden biri sıkıntıda mı? Dua etsin. Biri sevinçli mi? İlahi söylesin. İçinizden biri hasta mı? İnanlılar topluluğunun ihtiyarlarını çağırtsın, Rab'bin adıyla üzerine yağ sürüp onun için dua etsinler. İmanla edilen dua hastayı iyileştirecek ve Rab onu ayağa kaldıracak. Eğer hasta günah işlemişse, günahları bağışlanacak. Bu nedenle, şifa bulmak için günahlarınızı birbirinize itiraf edin ve birbiriniz için dua edin. Doğru kişinin yalvarışı çok güçlü ve etkilidir. İlyas da aynı bizim gibi bir insandı. Yağmur yağmaması için gayretle dua etti ve üç yıl altı ay yeryüzüne yağmur yağmadı. Tekrar dua etti ve gök yağmurunu, toprak da ürününü verdi. Kardeşlerim, içinizden biri gerçeğin yolundan saparsa ve biri onu yine gerçeğe döndürürse, bilsin ki, günahkârı sapık yolundan döndüren, ölümden bir can kurtarmış ve bir sürü günahı örtmüş olur.

 İncil: Luka 4:22-30

 Herkes İsa'yı övüyor, ağzından çıkan lütufkâr sözlere hayran kalıyordu. «Yusuf'un oğlu değil mi bu?» diyorlardı. İsa onlara şöyle dedi: «Kuşkusuz bana şu deyimi hatırlatacaksınız: `Ey hekim, önce kendini iyileştir! Kefernahum'da yaptıklarını duyduk. Aynısını burada, kendi memleketinde de yap.'» «Size doğrusunu söyleyeyim» diye devam etti İsa, «hiçbir peygamber kendi memleketinde iyi karşılanmaz. Yine size gerçeği söyleyeyim, gökyüzünün üç yıl altı ay kapalı kaldığı, tüm ülkede korkunç bir kıtlığın baş gösterdiği İlyas'ın zamanında İsrail'de çok sayıda dul kadın vardı. İlyas bunlardan hiçbirine gönderilmediği halde, Sayda diyarının Sarafat kentinde bulunan dul bir kadına gönderildi. Elişa peygamberin zamanında İsrail'de çok sayıda cüzamlı vardı. Bunlardan hiçbiri iyileştirilmediği halde, Suriyeli Naman iyileştirildi.» Havradakilerin hepsi, bu sözleri duyunca öfkeden kudurdular. Ayağa kalkıp İsa'yı kentin dışına sürdüler. O'nu uçurumdan aşağı atmak için kentin kurulduğu tepenin yamacına götürdüler. Ama İsa onların arasından geçerek oradan uzaklaştı.

 

 

 

20-7-2010 tarihinde yazéldé.

20-7-2010 tarihinde güncellenmiştir.

SAYFA BAŞINA DÖN