Öz Ortodoksluk doktrinleri ve emanetleri AZİZ PEDERLERİN SESİ

 

SAROVLU SERAFIM VE MOTOVILOV

 

 

Sarovlu Serafim'in anlatışında, Tanrıya "kapılma" ol­gusu iyi belirtiliyor. Bir gün, Serafim, hıristiyan kimliği ko­nusunu kafasında kurcalayan bir öğrencisi ile konuşurken, öğrenci sorar:

 —Hıristiyan yaşamının gayesi nedir?

Ermiş:

—Kutsal Ruh'u kabul etme, diye cevap verir.
— İyi de, Kutsal Ruh'un inayetine eriştiğimi nasıl anlayabilirim?

O zaman Serafim ona tanrısallaşmanın sırrını açar ve ani­den kendilerini kamaştırıcı bir ışık içinde bulurlar. Motovilov ile dialogların bu kısmı, tinsel sağduyunun teolojik nirengi noktasıdır. Kişinin, yaşayış ve davranışının Kutsal Ruh'un ışı­ğında gelişip gelişmediğini hangi emarelere dayanarak anla­yabileceği burada açıklanıyor. Bu konuda denek taşı aralıksız dua halidir. Peder Serafim:

—Şimdi ne hissediyorsunuz?" diye sorar.
  Kendimi harikulade iyi hissediyorum. Kalbimde sözlerle ifade edilemeyen bir sükûnet, bir huzur hissediyorum.
Bu, ey Tanrı dostu, Rabbin şakirtlerine, "Size kendi esen­liğimi veriyorum, dünyanın verdiği gibi değil..." dediği za­man kastettiği esenliktir... Peki, bunun dışında ne hissediyor­sunuz?
 Harikulade bir tatlılık.
Kutsal Kitabın söz ettiği tatlılıktır, bu.
Evimin içkisinden içecekler ve sen tatlılığının seli ile susuzluklarını giderecek­sin. Bu tatlılık sanki kalplerimizi eritiyor, mutlulukla dolduru­yor... Başka ne hissediyorsunuz?
 — Tüm kalbimden tarif edilmemiz bir mutluluk taşıyor.

Ermiş Serafim sözlerine şöyle devam eder:

— Kutsal Ruh kişinin üzerine inince, ruhu tarif edilmez bir mutluluk kaplar, çünkü Ruh her değdiği şeyi mutluluk içinde yeniden yaratır.  Bu mutlu doluluk konumunda, insan içeriden tekrar yara­tılır ve yeni bir doğuş yaşar; Cennet Bahçesindeki yaşam ko­şullarına yeniden kavuşmuştur, yaşamı bir ibadete dönüşür. Mistikler bu sayede kendinden oluşan duaya, kesintisiz duaya ulaşır. Kalbin duası kaynak gibi fışkırır: "İçinden diri su ır­makları akacaktır. Bunu kendisine iman edenlerin alacağı Ruh’la ilgili olarak söylüyordu." (Yuh. 7,38–39).

Sarov'lu Serafim dua ve diğer tinsel eylemler hakkında bakın neler söylüyor:

               "Kesin olan şu ki, İsa adına yapılan her iyi iş bize Kutsal Ruh'un lütfünü bağışlar, her şeyden önce de dua, çünkü dua etmemiz her zaman mümkündür. Örneğin, kiliseye gitmek istersiniz, ama kilise uzaktır ya da âyin bitmiştir. Sadaka ver­mek istersiniz, ama karşınıza bir yoksul çıkmaz, ya da bozuk paranız yoktur; cinsel ilişkilerden kaçınmak istersiniz, ama gücünüz yetmez buna, düşmanın kurduğu tuzaklara yenik düşersiniz; İsa adına yapabileceğiniz başka bir hayırlı iş arar­sınız, ama buna yetecek gücünüz yoktur ya da bir fırsat çık­maz. Duaya gelince, bu olasılıklardan hiçbiri onu etkilemez: herkes daima dua edebilir, ister zengin olsun, ister yoksul, ister saygın olsun, ister halktan biri, güçlü veya aciz, sağlıklı veya hasta, erdemli veya günahkâr, hiç fark etmez" .

                                      

5-2-2013 tarihinde yazéldé.

5-2-2013 tarihinde güncellenmiştir.

SAYFA BAŞINA DÖN