Öz Ortodoksluk doktrinleri ve emanetleri

ÁÆİÆLERİN HAYAT HİKAYELERİ

 

KUTSAL ANTAKYA KİLİSESİ’NİN KURUCULARI

AZİZ PETRUS VE AZİZ PAVLUS

Metropolit Pavlus Yazici

 

 


AZİZ PETRUS;
İsa Mesih’in ilk havarilerinden olup Andreas’ın kardeşidir. Kendisi Beyt Sayda kasabasında olup asıl adı SİMON dur.Geçimini balıkçılıkla sağlayan akir bir balıkçı olan Aziz Petrus, kardeşi ile Galile denizine(Lut Gölü) ağ atarken onları izleyen İsa kendilerine balık avlama işini bırakmalarını ve ardından gelmeleri halinde insan avcılığını öğreteceğini belirtilmiştir.
Bunun üzerine Aziz Petrus ve kardeşi İsa’ya inanarak onun peşinden gitmişlerdir.(Markos 1:16)
İsa Mesih Petrus’u ilk gördüğünde “Sen Yuhanna oğlu Simonsun ve Kifas olarak çağrılacaksın”der.
Kifas ve Petrus aynı isimler olup ikisi de kaya anlamındadır.
Petrus İsa’dan hiç ayrılmadı ve İsa’nın yakalanıp çarmıha gerilmesine kadar hep beraber kaldı
Baş kahinin avlusunda Yahudilerden korkması nedeniyle üç kez İsa Mesih’i inkar etmek zorunda kaldı. İsa Mesih’in dirilişinden ve Kutsal Ruh’un havarilere inişinden sonra İsrail’de, Antakya ve İncil’i yaydı. İsa onu kilisenin “kaya”sı (temeli)olarak tayin etmiş ve ona göklerin krallığının anahtarını vermiştir. Bu nedenle ikonalarda hep elinde bir anahtarla resmedilmiştir.


AZİZ PAVLUS;
Asıl adı Saul olan Paulus. Tarsus’ta doğmuş bir Yahudi asıllı Roma vatandaşıdır.
Bir ferisi olup ilk Hıristiyanlara eziyet edip öldürmüştü. Şam’daki inananları yakalayıp Kudüs’e getirmek görevini Başkahinden alıp Şam’a giderken gökten gelen bir nur etrafında parlamış ve yere düşmüştür. Bir ses “Saul neden bana eziyet ediyorsun?”dediğinde “Ya Rab sen kimsin? sorusuyla yanıt vermiştir.Ses ona “Ben eziyet ettiğin İsa’yım.” Ve “Kalk şehre gir ve ne yapman gerektiği sana söylenecektir” dedi.
Saul yerden kalktı ve kör olduğunu anladı.Onu Şam’da Yahuda’nın evine götürdüler.
Üç gün kör, susuz ve aç kaldı ve hep dua etti. Şam’da Hananniya adlı bir inanan vardı. İsa Mesih ona kalkıp Yahudanın evine gitmesini ve Saul için dua etmesini söyledi. Hannaniya o eve gitti ve Saul’un üzerine elini koydu. Böylece gözleri gören Saul kalkıp vaftiz oldu. Havralarda İsa’nın Allah’ın oğlu olduğunu söylemeye başladı. Saul İsa Mesih’in ismini milletlere, krallara ve İsrail oğullarına tanıklık etmeye çağrılan bir aracıydı.(Elç.İş.9:1-20) Roma İmparatoru Neron tarafından(M.S. 67) başı kesilerek şehit edildi.

Petrus’un üç fazileti
İsa’nın <<Beni seviyor musun?>> sorusuna Petrus’un verdiği cevap esnasında İsa Petrus’a çoban adını verdi. Onu koyunları gütmeye yönlendirdi. <<Gütme>> konusu üzerinde burada düşünmeliyiz.
Petrus’un en önemli gerçek hakkındaki itirafı. Petrus’un yaşamındaki en önemli ve en özel itirafı şu muhteşem sözleri idi: “Sen Allah’ın diri olan oğlu Mesih’sin” Rab bu gerçeği, üzerine Kilisesini inşa edeceği kaya olarak kabul etti.

Petrus sevgi konusundaki kıskançlığı ile de farklıydı. Yeni Ahit bölümlerinde kolaylıkla görebiliriz. Burada Petrus Mesih’e sevgi kıskançlığı konusunu diğer havarilerden daha çok ortaya koyuyordu. Bu kıskançlık onu İsa Mesih’i ölüme kadar da olsa takip etmek için söz vermeye itti. Ve bunun için Başkahinin hizmetçisinin kulağını kesti. Ve ölülerden dirilmiş olan Mesih’le herkesten önce buluşmak için Taberiye Gölünde kendini derhal denize attı. O halde Petrus doğru bir kıskançlık ile diğerlerinden sıyrılmıştı.

Bu üçlü meziyetlere sahip olan ikilinin gerçeği biri diğerini öperken tamamlanmaktadır. Evet egemenlik gütme olmalıdır. Felsefe de gerçek olmalıdır. Din ise alevli bir kıskançlık olmalıdır. Gerçekten de egemenliğin hakiki anlamı insanları gütmektir. “Aranızda büyük olmak isteyen herkese hizmetkar olsun. Ve aranızda birinci olmak isteyen herkese kul olsun” (Markos 10:43-44)

Gerçekten doğru felsefe Hıristiyanlığın hakikatidir. Aynı gerçek ilimin Hıristiyanlık imanıyla buluşması gibidir.
Gerçekten kıskanç sevgin alevleri olmadan din yaşamsallığını kaybeder, ölü, durağan ve şekilsel bir Ferrisi basitliği halini alır.

Evet, “Yol” egemenlikte gütmedir. Ve “Gerçek” felsefededir. Ve “Yaşam” dindedir. Petrus ve Pavlus’un birbirlerine sarılması bunu işaret eder. Yani Pavlus’ta egemenliğin Petrus’ta gütme ile birbirine sarılmasıdır. Ve sonuç olarak din Pavlus’ta kıskançlıkta ve Petrus’ta sevgide gerçekleşir.

Petrus’un faziletlerinin Pavlus faziletleriyle birbirlerine sarılması ve bu iki alemin birleşmesi ve her iki azizin meziyetlerinin buluşması İsa’nın haykırışının eylem gücü ile gerçekleşir.

 

29-06-2013 tarihinde yazéldé.

29-06-2013 tarihinde güncellenmiştir.

SAYFA BAŞINA DÖN