Öz Ortodoksluk doktrinleri ve emanetleri

ÁĆİĆLERİN HAYAT HİKAYELERİ

 

ATİNALI AZİZE FİLOTEİ

 

   

Azize Filotei, Yunanistan’ın Osmanlı Yönetiminde bulunduğu dönemde Atina’da doğdu. Annesinin adı Sirigga, babasının adı ise Aggelos Benizelos idi. İkisi de Tanrı’ya bağlı insanlardı ancak Sirigga kısır olduğundan ikisi de çok üzülüyordu. Ve böylece sürekli Tanrı’ya onlara bir çocuk bağışlaması için dua ediyorlardı.

 

Bir gün Sirigga Meryem Ananın kilisesine her zaman olduğu gibi gene dua etmeye gitti. Ancak kilisede uyuyakaldı ve o zaman rüyasında Meryem Ananın ikonasından çıkan çok parlak bir ışığın karnına doğru geldiğini gördü. Uyandığı zaman dualarının kabul olduğunu anladı. Gerçekten de kısa bir zaman sonra hâmile kaldı ve bir kız çocuğu doğurdu.

 

Çocuğun adını Regula koydular. Regula büyüdükçe annesine benziyor ve onun yolunda ilerliyordu. Oniki yaşına vardığında Andrea adında genç ve zengin birisi Regula’yı kendine eş olarak istedi. Regula evlenmek değil, kendini Tanrı’ya adamak istiyordu. Ancak ailesinin başka çocukları olmadığından Regula’ya Andrea ile evlenmesi için baskı yaptılar. Böylece Regula kendi rızası dışında Andrea ile evlenmek zorunda kaldı.

 

Andrea Tanrı korkusu tanımayan ve dünya malına çok düşkün bir insan olduğundan Tanrı korkusu ve sevgisi ile yaşamakta olan karısına kötü davranıyordu. Onu sık sık acımasızca dövüyor, ona işkence ediyor ve onu üzüyordu.

 

Andreas’ın evde olmadığı bir gün, iyi kalpli Regula, yoksullara yardım etmek istedi ve evinde bulunan yağ küpünden bolca fakirlere verdi. Ama kocasının küpü boş bulup onu dövmesinden korkuyordu. Küpe su doldurarak kocasının bir şey anlamasını engel olmayı düşündü. Bu olay üzerine yüce Tanrı Regula’nın temiz kalbi uğruna mucize yaptı. Suyu yağa dönüştürerek Regula’yı kocasının acımasızlığından kurtardı. Regula zaman zaman kocasının bu davranışlarını düzeltmek amacı ile ona sevgi ile konuşuyor ve Tanrı’ya ona sabır vermesi için sürekli yalvarıyordu. Ne yazék ki Andrea hiç bir şey için pişmanlık duymuyordu. Regula’yı üzmeye ve ona kötü davranmaya devam ediyordu.

 

Aradan üç sene geçti ve Andrea vefat etti. Böylece Regula acılarından kurtulmuş oldu. Bu olaydan sonra ailesi ona tekrar evlenmesini őnerdi; Regula’yé isteyenler çoktu. Ancak Regula babaevine dönerek orada kendisini iyice Tanrı’ya adadı. Oruç tutup dua ediyor Kutsal kitabı okuyup  sürekli Tanrı yolunda ilerliyordu.

 

Bir gece rüyasında Aziz Andreas’ı gördü. Aziz, Regula’dan bir kadın manastırı inşa etmesini istedi. Regula hemen emre kulak verip Atina’da evine yakın bir yerde manastırı inşa etti. Manastırı inşa ettikten hemen sonra manastıra vefat eden kocasının adını verdi ve kendisi de orada rahibe olarak Filotei adını aldı. Filotei ile birlikte evinde Tanrı sevgisi ile yaşayan hizmetçiler de manastırda rahibe oldular. İlâveten içinde Tanrı sevgisi olan ve Tanrı yolunda ilerlemek isteyen başka kadınlar da manastıra gelerek rahibe oldular.

 

Zaman ilerledikçe Azize Filotei hastaneler, yaşlılar için bakımevleri ve benzeri kurumlar kuruyor insanlara elinden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyordu. Ayréca yetim kız çocuklarını büyütüyor, devamında okutup onları evlendiriyordu; yetim kızlarén bazélaré ise kendi istekleri ile rahibe oluyordu.

 

Bir müddet sonra manastıra kimse gelmez oldu. Manastır her geçen gün fakirleşiyordu ama azize, rahibelere sabır ve inanç aşılamaya gayret ediyordu. Bir süre sonra büyük bir mucize yaşandı. Manastıra gelen iki soylu adam manastıra büyük bir miktarda bağışta bulundular. Rahibeler mucizeyi gördükleri zaman Tanrı’ya şükrettiler. Rahibelerin her geçen gün çoğalması nedeni ile azize bir çok yerde manastırlar kurdu.

 

Bir gün dört kadın manastéra gelerek azizeden onları saklamasını istedi. Bu kadénlar haremlere götürülme tehlikesi aldéndaydélar. Türk olan efendilerinden kaçtıklarını ve kaçmalarının nedeninin ise efendilerinin kendilerinin dinlerini zorla değiştirmek istemesi olduğunu anlattélar. Ancak efendileri rahibenin kadınları manastırda sakladığını öğrendiklerinde manastıra saldırdılar. Azizenin hasta olmasına rağmen onu zorla alıkoydular ve bu da yetmezmiş gibi bölgedeki Osmanlı komutanının emriyle onu hapse attılar. Ertesi gün komutan kendisine din değiştirmeyi mi yoksa ölmeyi mi tercih ettiğini sordu. Bunun üzerine Azize müslüman olacağına Baba, Oğul ve Kutsal Ruh adına ölmeyi cesaretle tercih etti. O sırada mekâna azizeyi seven bir kaç zengin hristiyan geldi. Komutana önemli bir miktar ödeyerek azizenin serbest bırakélmasını sağladılar. O dört kadın ise bir adadaki manastırda rahibe olarak hayatlarını sürdürdüler. Öte yandan Türklerden bazıları, genç ve bâkire kızları kendilerinden koruduğu için rahibeden nefret ediyorlardı.

 

Bir gece rahibe Atina’nın Amerikis Meydanında bulunan aziz elçi Andrias şapelinde dua ederken, aralarından kiliseye giren beş kişi kendisine saldırarak onu dövdüler ve ağır bir şekilde yaraladılar. Sonra onu taş bir sütuna bağlayarak yarı ölü bir halde bırakıp oradan uzaklaştılar.  Azize orada diğer rahibeler tarafından bulunarak Kalogreza bölgesindeki manastıra götürüldü. Azize Tanrı’ya O’nun için çile çekmeye lâyık görüldüğü için şükretti. Kısa bir süre sonra 19 şubat 1598 günü yorgun kalbi artık çarpmıyordu. Yirmi gün sonra vücudundan muhteşem bir koku yayılmaya başladı. Atinalı Azize Filotei’nin yortusu kilisemiz tarafınadan vefat ettiği gün olan 19 Şubatta kutlanmaktadır.  

 

  

 

19-2-2014 tarihinde yazéldé.

19-2-2014 tarihinde güncellenmiştir.

SAYFA BAŞINA DÖN