Öz Ortodoksluk doktrinleri ve emanetleri

ÁĆİĆLERİN HAYAT HİKAYELERİ

 

AZİZLER KONSTANTİNOS VE ELENİ

 

 


(21 Mayés)

Azize Eleni Ege bölgesinin Drepano şehrinde dünyaya geldi. Azize 23 yaşında iken Roma imparatorluğunda komutan olan ve yüksek makama sahip olan Konstantios ile tanıştı. Konstantios azize ile evlenerek bir çocuk sahibi oldular ve adını Konstantinos koydular. Konstantios putperest bir adam olmasına rağman hristiyanlara hristiyan olan karısı sayesinde saygıyle davranıyordu. 284 yılında Roma’nın krallığına hristiyanların baş düşmanlarından Dioklitianos seçildi. Kralın yardımcıları ise damadı Maksimianos ve Konstantios oldular. Bunun üzerine Konstantios eşinden ayrılarak Maksimianos ile daha iyi ilişkiler kurmak için Maksimianos’un kızı ile evlendi. Azize bu teklifi kabul ederek sarayda yaşamaya ve oğullarını Hristiyanlığın gerektirdiği şekilde büyütmeye devam etti. Konstantinos büyüdüğünde yakışıklı, zeki ve güçlü bir insan oldu. Bu yüzden babası onu ölmeden önce Batı Roma İmparatorluğu tahtına yerleştirdi. Anadolu Roma İmparatorluğu’nu Maksimianos yönetmekteydi. Maksentios ise halkını sert bir şekilde yönetiyor ve krallığın tek hakimi olmak içinde diğer roma krallıklarına savaş açmaya hazırlanıyordu. Konstantinos evlenmiş bir çocuk sahibi olmuştu. Çocuğunun adı Krispo idi. Konstantinos karısından ayrılmaya karar verip Maksendios’un kardeşi kurnaz Fabsta ile evlenmeye karar verdi. Buna rağmen Maksendios ordusunu toplayarak Konstantinos’a savaş açtı. Konstantinos düşmanın kendisininkinden üç kat daha fazla olan ordusuna baktıkça kendi orduduna üzülüyordu. O anda gökte bembeyaz bir haç belirdi ve üzerinde şu yazılar yazılıydı. “ Bununla yeneceksin”. Daha sonra Mesih Konstantinos’a rüyasında görünerek gördüğü haçın aynısını yapmasını ve savaşlardan galip ayrılmak için bu haçı elinde tutmasını söyledi. Konstantinos rüyadan duygulanarak hemen hacın yapımını emretti. Konstantinos o zamana kadar Hristiyanlara saygı duyuyordu ama rüyadan sonra inancıda katlanarak inancın sadece insan gücü olarak kalmaması gerektiğini anladı. Savaş başladığında askerler haçı yükseklerde tutmaktaydılar. Konstandinos’un ordusu Maksendios’un ordusunu yenerek 312 yılında geri çekilmelerini sağladı. Büyük Konstantinos şehrine galip olarak döndükten sonra haçı şehrin en belirgin yerine koydu. Daha sonra sürgüne gönderilmiş olan tüm Hristiyanları geri çağirarak Mesih adına şehit olmuş olan Hristiyanları saygı ile gömdü. Daha sonra insanlara din özgürlüğü tanıdı. Böylece putperestler Hristiyanlar dini görevlerini yaparken üst makamlara şikayet edilemeyeceklerdi. Daha sonra köleleri özgür bırakarak arenada savaşları yasakladı ve Hristiyanlara haklar tanıyan yeni kanunlar ilan etti. Bunların sonucunda putperestlerin tapınakları boşalıyor bir çok insan gerçek Tanrı’ya inanarak vaftiz oluyordu. Büyük Konstantinos’un krallık yaptığı dönem çok önemlidir çünkü o dönemde Hristiyanlık bütün dünyaya yayıldı. Aradan bazı yıllar geçtikten sonra Anadolu kralı Likinios putperestlerin tarafına geçerek hristiyanlara karşı savaş açtı. Konstantinos Likinios’u Hristiyanları şavaşmaması için uyadı ancak o 323 yılında kendisine savaş açtı. Bunun üzerine Konstantinos tekrar haçı yükseklere kaldırarak düşmanını yerle bir etti. Böylece Konstantinos tüm Roma İmparatorluğunun kralı olmuş oldu. o dönemde kral Konstantinos Hristiyan değildi. Oğlunu karısının yalan yere suçlaması nedeniyle öldürünce bu hatasından pişman oldu ve af diledi. Yeni bir savaş başlayana kadar tüm krallıkta barış hakimdi. İskenderiye ilahiyat okulunun bir öğretmeni Arion yanlış yola dğşerek Mesih İsa’nı Tanrı olmadığını ama Tanrı tarafından yaratıldığını ilan etti. Bu sorun üzerine ilk EKÜMENİK KONSİL’in yapılmasına karar verildi. Böylece İznikte 325 yılında yapılan konsilde Arion ve taraftarlarının eğitisini kanıtlarla yalanladı ve utandırdı. Konsil’in bitiminde aziz tüm despotları yeni kurduğu şehir olan Konstantinupolis’e davet etti. Bir kaç yıl önce Tanrı azize orada bir şehir kurmasını rüyasında söylemiş bu yüzden aziz şehri Meryem anaya hitap etmişti. Bir diğer yandana azizin annesi azize Eleni Mesih İsa’nın insanları kurtarmak adına asıldığı haçı bulmak için Kudüs’e gitti. Hristiyanlardan nefret eden Yahudiler ve putperestler Mesih’in asılma olayının gelecek nesiller tarafından unutulması için haçları gömerek sakladılar. Azize haçı bulmak için uğraş verirken bir kadın azizeye İudas adında birinin haçın nerede olduğunu bildiğini söyledi. Askerler yahudi adamı tutuklayarak haçın nerede olduğunu sordular. O söylemeyi red edince onu 7 gün için aç ve susuz bir kuyunun içine attılar. Oda bunun üzerine mecbur kalarak kutsal haçı nerede gömülü olduğunu açıkladı. Haçın üzerinde sürekli muhteşem koku saçan bir çiçek açmakta idi. Yahudiler bu agacı kestikçe agaç daha bir gür yetişiyor dahada güzel bir koku saçıyordu. Azize o ağacın altının kazılmasını emrettiğinde üç haç buldular. Hangisinin Mesih’e ait olduğunu bulmak içinde hasta bir kadın getirilerek önce ilk iki haç üzerine dokunduruldu.kadın iyileşmeyince üçüncü haç dokunduruldu ve kadın tamamen iyileşti. Bunun ardından azize orada büyük bir kilise inşa ettirdi. Azize Kosntantinupolis’in açılışı için yanına haçın yarısını aldı ancak açılışa yetişemeden 80 yaşında vefat etti. 11 Mayıs 330 yılında yeni başkentin açılışı gerçekleşti. 1000 yıl boyunca Bizans devleti Avrupalıların ilham kaynağı haline gelmişti ancak 336 yılında Perslerin kralı Savor Yahudilerin kışkırtısı ile 18.000 Hristiyanı öldürerek kiliselerimizi yıktı ve Hristiyanlığa karşı savaş açtı. Aziz her ne kadar durmasını söylediysede boşunaydı. Bunun üzerine ordusunu toplayarak Savor’a karşı savaş açtı Savor’da bundan korkarak özür düledi ve barış istedi. Aziz dinlenmek için Adapazarına vardığında vaftiz olmak istedi. Aziz 63 yaşında ruhunu Tanrı’ya teslim etti. Kilisemiz azizlerimizin yortusunu 21 Mayıs’ta anmaktadır.

 

 

21-5-2014 tarihinde yazéldé.

21-5-2014 tarihinde güncellenmiştir.

SAYFA BAŞINA DÖN